Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
32082
post-template-default,single,single-post,postid-32082,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

FATMA REFET ANGIN: TARİHİ GELECEK KUŞAKLARA ANLATAN ÖĞRETMEN

Fatma Refet Angın, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın tarih öğretmeniydi. Öğretmen olma kararında Atatürk’ün vizyonu ve yol göstericiliği belirleyici oldu. Cumhuriyetin ışığında eğitim hayatına adım atan Angın, binlerce öğrenciyi yetiştirerek tarih bilincini geleceğe taşıdı. Yazımızda, öğretme ve öğrenme aşkıyla dolu bu öncü eğitimciyi yakından tanıyacağız.

1#

1915 yılının 18 Mart günü, Gelibolu’da dünyaya gözlerini açtı Fatma Refet. Emniyet Amiri Hafız Şerif Bey ile Halime Hanım’ın üç çocuğunun en büyüğüydü. Babası, Mustafa Kemal’in izinden Anadolu’ya geçmiş, cephelerde yıllarca savaşmış bir Kuvayımilliye neferiydi. Öğrenmeye meraklı bir çocuk olan Refet, harfleri ve heceleri ilk annesinden öğrendi. Ancak asıl başlangıç, 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla Gelibolu’da açılan iki okuldan biri olan Cumhuriyet Okulunun sınavına girmesiyle oldu; Refet, sınavdaki başarısıyla üçüncü sınıftan okula kabul edildi. Bu, hayatındaki dönüm noktalarından biriydi. Daha o günlerde mesleğini seçmişti: Öğretmen olacaktı.

2#

Refet’in yolu okul sıralarında iki kez Mustafa Kemal Atatürk’le kesişti. İlki 1928’de, Gelibolu Cumhuriyet İlkokulunda Atatürk’ün ona “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduğunda aldığı “Öğretmen.” cevabıyla oldu. İkinci karşılaşmaları ise 1930’da Edirne Kız Öğretmen Okulunda gerçekleşti. Refet, “Bakın Paşam sözümü tuttum!” deyince Atatürk onu tanıdı ve ne öğretmeni olmak istediğini sordu. “Matematik!” yanıtı üzerine ise, “Hayır, sen tarih öğretmeni olacaksın. Çünkü nesillere tarihlerini öğretmek en önemli vazifedir.” dedi. Bu söz, Refet’in yolunu çizdi.

3#

Refet, 1932’de Edirne Kız Öğretmen Okulunu bitirip yeni açılan Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Tarih Bölümüne kaydoldu; aynı yıl Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini de kazandı; 1936’da iki okuldan mezun oldu. 1934 yılında kabul edilip 1935 yılında yürürlüğe giren Soyadı Kanunu’yla “Angın” soyadını aldı. 1937 Eylül’ünde İkinci Türk Tarih Kongresi için Dolmabahçe Sarayı’nda bulunurken, Afet İnan onu Atatürk’e tanıttı. Paşa gülümseyerek, “Çocuk, sen geç kalmışsın; ben onu tanıyorum.” dedi Afet İnan’a. Refet saygıyla, “Paşam, ben sözünüzü yerine getirdim ve tarih öğretmeni olarak emrinizdeyim!” yanıtını verdi. Atatürk ise, “Öğretmen olmak kâfi değil; çok okuyacaksın, talebelerini çok iyi yetiştireceksin. Onlara, Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi öğreteceksin. Ve bu arada Çanakkale Savaşları’nı sakın unutma.” diyerek onda gördüğü sorumluluğu sözleriyle pekiştirdi.

4#

1981’de, Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümünde 24 Kasım “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaya başlandı ve ilk Öğretmenler Günü’nde Refet Angın “Yılın Öğretmeni” seçildi. Yıldız Teknik Üniversitesi de 2006’da ona “Onursal Doktora” ünvanı verdi. 1982’de resmî olarak emekli olsa da özel anlaşmayla görevine 24 yıl daha devam etti. Bir öğretmen olarak “90 yaşında olmama rağmen hâlâ çalışıyorum; erken emekli olanları anlayamıyorum!” sözleri, öğretmeye olan sevgisini ve çalışma azmini gözler önüne seriyordu.

5#

Türkiye’nin pek çok kasaba ve ilinde tarih öğretmeni olarak görev yapan Refet Angın, binlerce öğrenciyi yetiştirdi ve onların başarılarını gururla izledi. Mustafa Kemal’in gösterdiği ışık doğrultusunda eğitim anlayışını benimsedi ve Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi ile İstanbul Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesinin kuruluş çalışmalarında yer aldı. Son günlerine kadar Millî Eğitim Bakanlığı Onursal Danışmanı olarak görevini sürdürdü ve 30 Ocak 2010 yılında, 95 yaşında, hayatını kaybetti.

 254 okunma

Derya Ülkar